1 Ekim 2014 Çarşamba

before birth...







Before Sunrise, Before Sunset, Before Midnight... Bir kadın ve bir erkek tren yolculuğunda tanışıp yemekli vagonda muhabbet çok da koyulaşmadan bir kara alırlar ve Avrupa'nın en yaşanılası, en görülesi şehirlerinden Viyana'da bir gece geçirirler. Adam ta Amerikalardan Avrupa'ya gelmiştir, kadınsa varlıklı bir Fransız olarak 90 yılların ortasında rahatça eski dünyanın Doğu Blok'una seyahat etmektedir. Amerikan ve Fransız/Avrupalı mantalitesine, yani onlarca klişeye bulaşmış bu iki genç, çift olmayı 9 yıl sonra başarabileceklerdir. 9 yıl sonra üçlemenin ikinci filminde, bu sefer Paris'te karşılaşırlar. Adam 9 yıl önceki geceyi romanlaştırmış ve bu sayede Paris'in leziz bir kitapçısında, kitabın tanıtım gününde bir araya gelebilmişler ve devamında, yani üçüncü filmde çoluğa çocuğa karışırlar. Adam bu sayede eski hayatına ve karısına da veda eder. Bu seferki istikamet, -yani 3.filmde- Yunanistan'ın bir tatil beldesdir. Orada 6 hafta boyunca entelektüel bir grupla, yaşam, seks, ilişkiler üzerine koyu bir muhabbete girişilir. Yönetmen Richard Linklater 1995, 2004 ve 2013'te yani dokuzar yıl arayla, aynı oyuncularla bir ilişki üzerinden tüm ilişkileri, yani kadın ve erkeği kadraja almıştır. İnsan, kadın ve erkek doğasının değişmezliği, değişen kentlere ve zamanlara meydan okurcasına hep arka fonda öylece durmaktadır. Özellikle Amerikan (ve tabi Batı Avrupa) odaklı bakış açısı ve kentleri kullanışı yönetmen Linklater'ı W.Allen'den uzak bir konuma düşürmez. Filmin üç serisini de izleyen her erkek, her kadın, her çift elbette filmdeki diyalogların kendilerine nüfus eden birkaç sahneden, diyalogdan, bahsetmişlerdir, bahsedeceklerdir de. Ancak diyaloğa boğulmuş (yine W.Allenvari) bu filmde, diyaloglardaki içtenliğin oyunculuğa (yani iki sinir bozucu karaktere hayat veren Ethan Hawke ve Julie Delpy) yansımadığını söylemek abartı olmasa gerek. 
Geriye insan talihinin ve tabiatının değişmezliği için belki de son bir seriye ihtiyaç duyuluyor: Before Birth. Bunun için bir Avrupa kentini daha bu hikayeye kurban vermeye lüzum yok. Hangisi olursa, -odağın doğuş noktası ABD belki de- yerinde bir seçim olacaktır.

spoiler: Üçlemenin sonuncusunda Türkler adı komşu Yunanistan'da zikredilir. Bin küsür yıllık bir kilisedeki ikonların gözlerinin oyulması muhabbetinde binlerce kulak çınlamıştır zannımca.   
Before Sunset filminin son sahnesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder