Michael Haneke ve Ulrich Seidl... Avusturyalı olmalarının yanı sıra bu iki yönetmeni ortaklaştıran, aşka farklı bir bakış açısıyla tematik birer filme imza atmış olmaları. Gerçi Seidl'i Haneke'nin halefi olarak değerlendiren abuk yorumlar olsa da, her ikisinden de önce bir dönemde sinema dünyasının teoloğu Krzysztof Kieslowski Aşk Üzerine Kısa Bir Film'inde klişelerin dışına çıkmış, şüphesiz kendisinden sonraki sinemacılar kuşağına da her manada ilham kaynağı olmayı başarmıştır.
Gel gelelim Haneke'nin Amour'u ile Siedl'nin Liebe'sine. Amour, Haneke'nin süre gelen tarzının dışında, rüya ve metafizik alemine yakınlaştığı ve kadın başrol oyuncusu Emmanuella Riva'dan daha ziyade -kanımca!- erkek başrol oyuncusu Jean Louis Trintignant'ın olağanüstü oyunculuğunun taçlandırdığı bir film. Ölümün gölgesinde bir yok oluş hikayesi. Ve bu yok oluşta aşk?
Ulrich Siedl'nin Paradies üçlemesinin ilk filmi Liebe. Orta yaş üstü Avusturyalı bir kadının Kenya'nın turistik bir şehrinde ne aradığına tanıklık ediyoruz film boyunca. Fantezi, aşk ve medeniyet üçgeninde yok olan ve yok eden rahatsız edici bir muamma. Aşkı, aşk yapmayı siyah adama komutla öğretmeye çalışırken kadının ve arka planda geldiği medeniyetin zavallılığı ortaya çıkar. Siyah adam, beyaz kadını deşifre etmiştir çoktan. (dilini, eğilimlerini, fantezilerini...)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder