11 Ağustos 2013 Pazar

herhangi bir zamanda bir köpek...


Filmin adından, filmdeki 
sahnelerin yorumlanmasına kadar en zor filmlerden birine el attığımın farkındayım. Klişelerde boğulmamak adına, sadece filmin zamansızlığı meselesine yelteneceğim. 
"Bir zamanlar, sekiz yıl sonra, on altı yıl önce, sabah saat üç civarları,..." (ayriyeten filmin son sahnelerinde yer alan kol saati) olaylar arasında bu tip bağlantısız zaman sıçramalarına yer verilmesi, Dalí ve Buñuel'in düşlerinin, özetle rüya aleminin zamansızlığına vurgu yapar. Ölüm de bu zamansızlığı ve bir nevi düş içindeki hakikati perçinler. (piyanoların üzerindeki ölü eşekler, filmin sonunda herhangi bir ilkbaharda kumsala gömülü cesetler gibi) Filmin icracıları başta olmak üzere, (ki arka planda Federico García Lorca'yı da unutmamak gerekir!) filmin hemen her karesi ve özü itibarıyla karşıtlıklarla doludur, zaten yorumlanmasındaki kifayetsizliği de buradan beslenmektedir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder